Ramazan ayı göz açıp kapayıncaya kadar geçti. Bayram da öyle… Daha dün bayram sabahına uyanmıştık, şimdiden bir haftayı geride bıraktık bile.
Bayramlar, insana sadece sevdiklerini değil, özlediği o eski duyguları da hatırlatıyor. Birlikte geçirilen vakitler, yüzlerdeki tebessüm, uzaklardan gelen bir telefon sesi bile insanın içini ısıtmaya yetiyor. Kimi zaman bir sofranın etrafında toplanarak, kimi zaman da hiç tanımadığımız insanlarla kurduğumuz sıcak bir bağla bu bayramlar içimizi ısıtıyor.
Geçen Ramazan bayramı sabahı yaşadığım duygular, bu düşüncelerimi daha da pekiştirdi.
Cami dönüşü yazdıklarımı, sizlerle de paylaşmak istedim.
Bayram namazını komşularımla birlikte PAÜ bahçesindeki Müftü Ahmet Hulusi Efendi Külliyesi Camii’nde kıldık. Daha cami avlusuna adım atar atmaz, meydanı dolduran kalabalık dikkatimizi çekti. Kızlı erkekli yüzlerce genç, varlıklarıyla oradaydılar. Bayram sabahları zaten her zaman güzeldir ama bu sabah bir başkaydı. Cami, farklı ülkelerden PAÜ’ye okumaya gelen öğrencilerle doluydu ve renkli bir görüntüsü vardı.
Gruplar halinde toplanan gençlerin güler yüzü ve samimi tavırları, bizi de sohbete davet ediyordu sanki. Kısa süre içinde bu sıcaklığa biz de dâhil olduk. Namaz çıkışında da sohbetler koyulaştı.
– Hoş geldiniz, iyi bayramlar!
– Memleketiniz neresi?
– Hangi fakültede okuyorsunuz?
Sorduğumuz her soru, yeni bir dünyaya açılan bir kapıydı. Türkistan’dan Balkanlar’a, Nijerya’dan Fas’a, Cezayir’den Afganistan’a kadar birçok farklı ülkeden gelen öğrencilerle bayramlaşmak, bana bayramın aslında dilleri olduğu kadar gönülleri de birleştirdiğini hatırlattı.
Namazdan sonra tanıştığım Nijeryalı bir öğrenci, biraz zorlansa da meramını Türkçesiyle anlatmaya çalışıyordu. Cümleleri tam oturmuyordu belki ama gözlerindeki heyecan, söyleyemediklerini anlatmaya yetiyordu. Bayram sevincini paylaşıyorduk.
Bu gençlerin Türkçeye, kültürümüze olan ilgisi beni ayrıca gururlandırdı. Konuşmaya, anlamaya, tanımaya çalışıyorlardı. Gün gelecek, kendi ülkelerine dönecekler ama Türkiye’yi, burada yaşadıklarını anlatacak, dostluk köprüleri kuracaklar. Belki bizden öğrendikleri bir kelimeyle, belki bir tebessümle başka gönüllere dokunacaklar.
Namaz sırasında camide tarifsiz bir huzur vardı. Omuz omuza dizilmiş yüzlerce insan, aynı kıbleye yönelmişti. Herkes aynı secdeye vardı, aynı duaya “Âmin” dedi. Farklı coğrafyalardan gelmiş olsalar da aynı inançta, aynı niyette buluşuyorlardı.
Namazdan sonra herkes birbirine sarıldı, bayramlaştı. Tanımadığımız insanlarla sanki yıllardır dostmuşuz gibi kaynaştık, sohbet ettik. Günlük hayatın telaşında unuttuğumuz o içtenlik, o kardeşlik yeniden hatırlatıldı bize. Ne büyük bir nimetmiş meğer o sıcaklık…
“Sağ olana her gün bayram,” derler. Doğrudur. Ama böylesi duygularla yaşanan bir bayramlar, insanın içine bambaşka bir huzur bırakıyor.
Kendi adıma güzel bir bayram sabahı yaşadığımı söyleyebilirim. Hatırladıkça beni umutlandıracak huzurlu bir sabah…
Sağlık, huzur ve kardeşlik içinde daha nice bayramlara!
Sevgi ve selamlarımla…
İYİ HAFTALAR.