“Fuzuli, hangi sultanın zamanında yaşamış, birden aklıma gelmiyor. Hele o devir vezir vüzerasının adlarını, mektepte okuttukları halde çoktan unuttum. Ya şu Fuzuli'nin selamını almayan evkaf memurları. Kim bilir özlerini ne büyük adam saymışlar, fakir şaire nasıl hakaretle bakmışlar. Ama halk, Azerisi, Türkü, Iraklı'sı, İranlı'sı, Arnavut'u, Bulgaristanlı'sı, mübarek halk, Fuzuli'nin selamını o sağken de ölümünden dört yüz yıl sonra da eşsiz bir sevgiyle anıyor olacak. Fuzuli'nin bin yıl sonra da bir insana selam vermesi, o insan için büyük bir şeref olacak. Selamını aldık, alıyoruz. Aleykümselam Büyük Usta."
Yukarıdaki metin, Fuzuli'nin ölümünün 400. yılı etkinliklerinde, 9 Aralık 1958'de Nazım Hikmet tarafından yapılan konuşma metnidir. Şehir Dergisi'nin Mart Nisan 2025 tarihli, 171. sayısından aldım. Prof. Dr. Hayrettin İlgin'in 1958 Yılında Bakü'de yapılan Fuzuli Anma Toplantıları ve Nazım Hikmet, başlıklı yazısından bir bölüm. Fuzuli'nin ünlü Şikayetname'sini bilmeyen yoktur. "Selam verdim, rüşvet değildir deyu almadılar.” Diye başlar.
Günümüze gelirsek, kim hatırlar yıllar sonra, bugünün efkaf memurlarını.
21 Mart Dünya Şiir Günü etkinliklerinden söz edecektim. Yaşananlar, konuyu, Fuzuli'ye, Şikayetname'sine getirdi.
21 Mart Dünya Şiir Günü Denizli Büyükşehir Belediyesi, PEN Yazarlar Derneği Pamukkale Flarmoni Derneği, Denizli Mimarlar Odası ve Şiir Otel'in katkılarıyla, şiirin kabesi Şiir Otel'de ve Mimarlar Odası'nda kutlandı.
22 Mart kutlamasında önce Vural Bahadır Bayrıl'ın yazdığı, Ben Bizzat kendim... Bir Hilmi Yavuz Belgeseli'ni izledik. PEN Yazarlar Derneği’nin bana göre yılın şairi olarak seçtiği Hilmi Yavuz'un Dünya Şiir Manifestosu okundu. Bu bildiride “Adorno, Auschwitz Toplama Kampını, Nazi soykırımının simgesi olarak görmekte haklıydı: Auschwitz'den sonra şiir yazılamaz sözü, bunun için söylenmiştir. Tarihin acımasız ironisi: Nazi soykırım mağdurlarını, bu kez bir soykırım gaddarlarına dönüştürdü; mazlumlar zalim, acınasılar, acımasız oldular.”
Ödül törenlerinin ardından Hilmi Yavuz'un katılamadığı etkinlikte Vural Bahadır Bayrıl, Hilmi Yavuz'un şiirini ve kişiliğini anlattı. Öğretmen, gazeteci ve şair kimliklerinden söz etti. "Cesaret şair için önemlidir, Hilmi Yavuz cesur şairdir. Modern bir şairdir, lirik geleneğini devam ettirir, şiire iman eden bir şairdir." Behçet Necatigil'in öğrencisi olan şair, Neruda'nın şiirlerini çevirdiği için, Şili Devlet Madalyası almıştır.
"Aynalar kendini yeniler, aynalardan geriye kalan, sadece yalnızlıklardır."
Son bölümde şiirler okundu.
Aylin Müftüler, Emekli.
Derin Zorlu: İnsan Olmak Zordur Günümüzde
Derya Çolpan: Dağlarda Zaman Hızlı Akıyordu
Devrim Cindemir
Didem Gülçin Erdem: Teslim Taşı
Hakan Keysan'ın şiirini Şule Süzük okudu: Ne Kadar
Halim Yazıcı: Bu Adamı Ağlatırsa Akdeniz Ağlatır
İlke Çalı: Kahkaha
Kemal Gürcan: Gölgeleniyor Göl
Muammer Kardeş: Severim Şiir Gibi İnsanları
İsa İnan: Kuşlara Yakın Dururdu Yüreğin
Zafer Muhlis Uslu: Sevgi
Mustafa Kütükçü: Yaren
Şenol Gökçe
Tülin Dursun: Tanrı Gözlü Çocuklar.
Buraya çok güzel bir şiir notu düşmeliyim.
Vural Bahadır Bayrıl'ın şiirinin adını yazamadım. Zeynep Oral ve onun varlığı günü güzelleştirdi ve aydınlattı. İyi ki gelmişler. Zeynep Oral, ben şair değilim, diye başladı ama düz yazıyı şiirleştirdi. Yazmak ve Yürümek harikaydı.
23 Mart Pazar günü Denizli'de Mimarlar Odası'nın konuğuyduk. Cüneyt Zeytinci Salonu’ndaydık. Oda Başkanı Özlem Durdu Kabel'in, salonu sanat etkinliklerine açmasını övgüye değer buluyorum.
Ozan Cengiz Bektaş sunumunu, Murat Erdem özenle hazırlamış, özenle sundu. Denizli'nin adını mimarlığı ve şairliğiyle öne çıkaran Cengiz Bektaş'a vefa ancak bu kadar güzel olabilirdi. "Şiirin dili de mimarlığın dili de coğrafyadan geçer." sözünü özellikle not ettim. PEN Yazarlar Derneği ödülüne de layık görülen Cengiz Bektaş'a, bir vefa örneğini de Sunak Dergisi Yayın Kurulu olarak göstermiştik. Gazeteciler Cemiyeti Salonu'nda Hakan Keysan ve diğer arkadaşlarımızla bir onur plaketi sunmuştuk. Çok etkilenmişti.
Şair Müzisyen Zafer Muhlis Uslu'nun, Şair Halim Yazıcı'nın şiirlerini bestelediği şarkılarını gitarı eşliğinde dinlemek, Halim Yazıcı'nın şiirlerini dinlemek, çok keyifli oldu.
Üçüncü bölümde şair arkadaşlarımız şiirlerini okudular.
Günün güzelliklerinin en hoşu, öğrencim Erdem Coza ile karşılaşmak oldu. Çok uzun zaman geçmiş ayak üstü konuştuk biraz. Yeteneklerini çok arttırmış. Çok iyi bir müzisyen, çok iyi bir inşaatçı olmuş. Sunuculuğu profesyonelce yapan İbrahim Ertuğrul'u yürekten kutluyorum.
Dünya Şiir Günü etkinliğini yapıp, bize güzellikler yaşatan tüm kurumların yöneticilerine, yönetim kurullarına, çok uzaklardan gelip bizi mutlandıran şair arkadaşlara, kentimiz şairlerine binlerce teşekkür ediyorum.
Hoşça kalın, dostça kalın, şiirsiz kalmayın.