Sanat terapisti Gülpembe Yakın’la son zamanlarda herkesin depresyon, panik atak, unutkanlık, çaresizlik, tükenmişlik hissi ve kanser hastalıkları konusunda sanat terapisi ve sanatın iyileştirici gücü hakkında konuştuk. Sanat terapisti Gülpembe Yakın, Güneş Gazetesi okurlarına sanatın iyileştirici gücünü anlattı. İşte sanatın mucizevi rehabilitasyon yönüyle ilgili yaptığımız söyleşimiz…
Sizi tanıyabilir miyiz?
“Resim öğretmeni sanat terapisti Gülpembe Yakın. Pamukkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Eğitimi Bölümü mezunuyum. Ben 40 yaşına kadar resim yaparak sanatsal çalışmalarda bulundum. Çok sevdiğim resim bölümünü okumak için 40 yaşında üniversite sınavına girdim. Resim Bölümünü 2009 yılında bitirerek yüksek lisans yaptım. Sanatla terapi konusunda üniversite de tez yazmak istiyordum. Üniversite’de sanatla terapi konusunda bilgi sahibi olan yoktu. İstanbul’da 2010 ve 2016 yılları arasında 400 saatlik sanat terapisi eğitimi aldım.”
Sanat Terapisi nedir?
“Sanat terapisi, bir sanat eğitmeni ile terapistin ortak çalışmasını gerektiren, tedavi sürecinin sanatla sürdürülmesine dayanan bir terapi çeşididir. 20. yüzyılın ortalarından itibaren ABD ve Avrupa'da hızla yayılmıştır. 1940'tan itibaren ABD'de ayrı bir meslek dalı olarak tanımlanmaya başladı. Bu süreçte terapi gören, sanat yoluyla kendini ifade eder. Bu, terapinin başlangıcında terapi görenin durumunu tanımlamayı sağlar. Ya da durumu tanımlanmış terapi görenin terapi sürecinde kendini dışavurması için sanat kullanılır. Her iki durumda da terapistin yönlendirmesiyle sanat terapi aracı olarak kullanılır. Sanat terapisindeki başlıca alan resim olmakla birlikte plastik sanatlar da kullanılmaktadır. Plastik ve heykel tasarımları veya fotoğraf, kolajlar gibi ana araçlar arasında sayılabilir. Art terapisindeki en merkezi olan ise, hastaların kendi iç dünyalarını sanatsal araçlarla ortaya çıkarmalarıdır.”
Sanatla Terapi koşunda nasıl bir tez yazdınız?
“Ben yüksek lisans yapmaya 2009 yılında başlamıştım. Yüksek lisansımı 2019 yılında bitirdim. Sanatla terapi eğitimini bitirdikten sonra, Denizli’deki meme kanseri hastalarıyla ilgili bir tez yazdım. Tezimin başlığı Kanser hastalarına yönelik sanatsal uygulama önerileridir. Sanatla terapi konusunda her dilde yazılan kitapları inceliyor. Sanatla terapiyi her geçen gün geliştiriyorum.”
Sanat atölyenizi ne zaman açtınız?
“Sanat atölyemi 2013 yılında açtım. Ben sanat merkezinin hem galeri olarak kullanılmasını, hem de sanat eğitimi yapılmasını istemiştim. Resim eğitimi, müzik eğitimi ve el sanatları eğitimi de olsun istedim. Resim eğitimi ve Sanatla terapi eğitimi veriyorum. Bazen müzik dersleri de yapıyoruz. Sanatın bütün alanlarını seviyorum. Eserlerimin arasında 3 boyutlu çalışmalarımda var. Çalışmalarım arasında 3 boyutlu eserler var. Heykel tarzında çalışmalarım var. Epoksi çalışmalarım var. Her çalışmamda 3 boyutlu bir eser yapmaya çalışıyorum. Kendi yaratıcılığımı her zaman geliştirmeye çalışıyorum. Farklı deneyimlerimi eserlerime yansıtmaya çalışıyorum. Asıl hedefim öğrencilerimin yaratıcılıklarının gelişmiş olması. Öğrenci sayım 20 tane.”
Sanat yoluyla içimize attığımız sorunlardan nasıl kurtuluyoruz?
“Sanatla terapi eğitimi sonrasında ben kendimde terapi aldım. Bizim içimize bastırdığımız birçok duygumuz var. Çocukluktan itibaren içimize atıyoruz. İçimize attığımız bu duygular zamanla içimizde çöplük haline geliyor. Sanat yoluyla biz bu içimize bastırdığımız duyguları fark ediyoruz. Her yaptığımız çalışmada içimizdeki çöplükten bir parça alıp dışarı atıyoruz. Sanatsal çalışmalarla bir süre sonra içimizi boşaltmış oluyoruz. Sanatla terapi içimizi gösteren bir ayna görevi görüyor. Sanat unsuru sizinle benim aramda bir köprü oluşturuyor. Ben sanat terapisti olarak size yönettiğim çeşitli sorularla içinizdekileri açmaya çalışıyorum. Terapi gören bu arada bazı şeylerin farkına varıyor. İçinizdekileri yaptığınız sanatsal eserlere yansıtıyorsunuz. Benim 15 yaşımdan beri olan vücudumda çeşitli kaşıntılar vardı. Bunun için defalarca doktora gittim. Bu hastalığımın tedavisi yok, nedeni de belli değil. Yıllarca krem ve ilaç kullandım. Sanatla terapi eğitimini ben almaya başladıktan sonra aniden kaşıntı hastalığım bitti. Sanatla terapi eğitimi aldığım hocam yıllar önce bana şöyle dedi: ‘İçine bastırdığın duygularını sanatla terapi sırasında kendi duygularını ifade etmeye başladın. Önceden duygularını ifade edemediğin için bu hastalık sende çıktı” dedi. Ağzınızla konuşup duygunuzu ifade edemediğiniz zaman vücudunuzun herhangi bir bölgesine bu duygular dışa vuruyor. Vücudumuzda deri ikinci bir dildir. Bedenimiz bir şekilde beni duy diye alarm veriyor. Kendimize sınır koymayalım. Ağlayacaksak ağlamalıyız, güleceksek gülmeliyiz.”
Kanser hastalarıyla da sanatla terapi çalışması yaptınız mı?
“Birçok kanser hastasıyla 3 yıl sanatla terapi çalışması yaptım. Birçok kanser hastası iyileşti ve hastalığı hafifledi. Ailedeki bir birey değiştiğinde diğer bireylerde değişiyor. Kanser hastalığının nedenlerinin biriside duygularını ifade edememek olduğu bilinmektedir. Birçok kanser hastasının da duygularını bastırdığı ortaya çıktı. Kanser hastaları sanatla terapi alırken, kendi bastırdığı duygularının farkına varabiliyor. Sanatla terapi uygulamasını gurupla yapıyoruz diyelim, o kişi terapi alırken ağlayabilir. Kimse kimseye niye ağlıyorsun burada demeyecek. Sanatla terapi yaparken, birbirimizi dinliyoruz ve anlıyoruz. Sanatla terapi yapılırken, sanatın her alanı kullanılıyor. Resim, müzik, heykel, rölyef, hikaye, drama yapılabilir.”
Sanatla terapi alanları nelerdir?
“Sanatla terapi görmek isteyen kişilere sorular yöneltiyoruz. Hayatından sorular soruyoruz. Verdiği cevaplara göre yönlendirme yapıyoruz. Verilen cevaplara göre yaşadıklarıyla ilişkilendiriyoruz. Her hangi bir kişi yada bir hayvan üzerinden bir hikaye yazabilirsiniz. Ya da bir resim, heykel yapabilirsiniz. Duygularınızı bu heykellere yansıtabilirsiniz. Sanatsal çalışmalar yapabilirsiniz. Duygularınız çalışmalarınıza zaten yansıyacaktır. Bir drama da olabilir, yaşadığınız içinizde kalan bir olayı oynayabilirsiniz. Bu konuyu bir arkadaşınızla canlandırabilirsiniz. Bir nesne ya da, bir hayvan bir konuyu aktarabilirsiniz. Sizin verdiğiniz cevaplar üzerinden bu olaylar şekillenebilir. Belirli sorular terapi alana kişiye sorulabilir. Örnekler verebiliriz: Bu gün sizin ruh halinizin havası nasıl?, Sizin kendi ruh haliniz hava durumu olsa yağmurlu, soğuk, sıcak nemli siz ne cevap verirsiniz? Verdiğiniz cevap siz ne hissettiriyor? diye sorabiliriz. İçinizdeki duygunun sesi olsa nasıl bir sesi olur? diye sorabiliriz. Verdiğiniz cevaplara ve duygu durumunuza göre her şey değişebilir. Bir resim yapabilirsiniz. Bir heykel çalışması yapabilirsiniz. Sorulan sorulara verilen cevaplarınızı bir resme yansıtabilirsiniz. Bir alanla başlayarak başka alanlara ilerliyoruz. Ben terapist olarak terapi alan kişiyi yönlendiriyorum. Her şey duygu duruma göre değişiyor. Terapi alana söylüyorum; bu duygunuzun resmini yapın. Birçok soru soruyorum. Terapi alan kişiye sizi son zamanlarda sinirlendiren bir şey oldu mu? Sorusunu yöneltiyorum. Herkes kendince yaşadığı duygusunu söylüyor. İnsanlarda anılar var, her duygu durum bir şeyi çağrıştırıyor. Bizim içimizde ne varsa sanatla terapide o ortaya çıkıyor. Her duygu düşüncenin bir karşılığı var. Biz burada sanatı kullanarak psikolojik tedavi oluyoruz.”
Sanatı kullanarak nasıl psikolojik tedavi oluruz?
“Birçok kişi resim yaparken çok rahatladığını söylüyor. Resim yapmanın terapi gibi geldiğini ve dinlendirdiğini söylüyorlar. Resim yapmak farklı bir şeydir. Sanatla terapi farklı bir şeydir. Biz sanatın rehabilitasyon yönüne bakıyoruz. Biz sanatı kullanarak tedavi yöntemlerine bakıyoruz. Biraz yürümek, resim yapmak, müzik dinlemek bize iyi gelebilir ama bizi tedavi etmez. Sanatla terapi yöntemi farkındalığı arttırıyor. Bazı terapi alanlar bu yöntemle kendisini tanıyor. Farkındalığınız artıyor. Biz sanatla terapi yaparken, alışılmışın dışına çıkarak yaratıcı yönümüzü kullanıyoruz. Alışık olmadığımız bir şekilde bir alanımızı kullanıyoruz. Her mesleği yapan kişilerin yaratıcılığa ihtiyacı vardır. Doktor, mühendis, mimar, yazar herkes yaratıcı olmalıdır. Yaratıcılığı gelişmemiş bireyler alışılmış herkesin yaptığı şeylerin aynısını yapar. Sanatla terapi yaratıcılıktır.”
Hangi hastalıklardan şikayet edenler sanatla terapi yöntemini kullanarak tedavi oldu?
“Depresyonu olanlar var. içine kapanık konuşamayanlar var. Kanser hastalığına yakalananlar var. Bipolar bozukluk hastaları var. Ölümcül hastalıklar var. Hastalarımız zamanla iyileşiyor. İyileşmeyenler de kendini eskisinden çok daha iyi hissediyor. Herkesin yaşadığı olay farklılık gösterir. Panik atağı olanlar iyileştiler. Sanatla terapi yapanlar panik ataklarının nedenini fark ediyor. Ayrıca üstün zekalı olanlarla da sanatla terapi yaptım. Üstün zekalılarda kendilerini fark etti. Farkındalık oluşturduk. Üstün zekalı insanları dinlediğinizde anlaşılmamaktan yakınıyorlar. Üstün zekalılar farklı düşünüyorlar ve farklı yaşıyorlar. Sanatla terapi üstün zekalı olanlarında anlaşılmış hissetmesine sebep oluyor.” BURAK COŞKUN