Son dönemlerde seslerini yükseltmeye başlayan, içinde bulundukları çıkmazı haykırmak için sokaklara çıkan ve eylem yapan emeklinin derdini Türkiye Emekliler Derneği Denizli Şubesi Başkanı Ali Oymak ile konuştuk, İşte Oymak’ın anlatımı ile emeklinin hali…

Sizi tanıyabilir miyiz? 

“Türkiye Emekliler Derneği Denizli Şubesi Başkanı Ali Oymak. Emekliler Derneği Denizli Şubesi 2010 yılında açıldı. Başkanlık görevini 15 yıldır sürdürüyorum. Derneğimizin Denizli’de 1000 üyesi bulunuyor. Türkiye Emekliler Derneği’nin ülke genelinde 1 milyondan fazla üyesi var. Emeklilerin sesi olan derneğimizin her ilde şubesi yer alıyor. Emekliler Derneği’ni 1970 yılında Emeklilerin haklarını korumak için kurduk. Derneğimizin daha önce adı Amele Cemiyetiydi, sonrasında İşçi Emeklileri Derneği oldu. Sonrasında 3 emeklilik kurumu birleşince adımızı Emekliler Derneği yaptık. Şimdi uygulanan birçok prosedürün gerçekleşmesinde Emekliler Derneği’nin çabası büyüktür. Derneğimiz sürekli Cumhurbaşkanlığının kapısını çalarak istekte ve taleplerde bulunuyor.”

Emekliler 2025 yılında hangi şartlarda yaşıyor? 

“Emeklilerin alım gücü 2025 yılında çok zayıfladı. Türk-İş her ay açlık sınırı ve yoksulluk sınırı adı altında rakamlar açıklıyor. Türk-İş Mart 2025 açlık ve yoksulluk sınırı çalışmasına göre açlık sınırı 23.615 TL olarak açıklandı. Açlık sınırı olan 23.615 TL’ye baktığımızda emekliler 14 bin 469 TL maaş alıyor. Emekliler açlık sınırının altında yaşıyor. Evi olmayan emekli tek maaşla yaşıyorsa, ek bir işte çalışmadan ve çocuklarından para yardımı almadan yaşaması mümkün değil. Türkiye’de 4 milyon kişi taban aylığı alıyor. Emekli maaşı olan 14 bin 469 Liranın altında 11 bin Lira Dul ve Yetim maaşı alan dernek üyelerimiz var. (TÜİK) Türkiye İstatistik Kurumu’nun verdiği rakamlar emeklileri yanıltıyor. TÜİK artık güvenini kaybetti. Türkiye İstatistik Kurumu inandırıcı olmanın dışarısına çıktı.”

Emekli-2

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri emekliler açısından inandırıcılığını kaybetti mi? 

“Emekliler artık TÜİK açıklaması olduğu zaman bilgisayarlarını, sosyal medyalarını ve televizyonu kapatıyor. Birçok emekli Türkiye İstatistik Kurumu haberini okuduktan sonra haberin altına ‘Nereden buldunuz bu rakamları? Biz gidelim oradan alışveriş yapalım’ diye yorum yazıyor. TÜİK, Et ve Balık Kurumu’nun satmadığı et fiyatını yazıyor. Biz emekliler merak ediyoruz. TÜİK fiyatlarında satılan et nerede satılıyor. Patatesin kilosu, domatesin kilosu bu kurumun açıklaması bizi yanıltıyor. Biz pahalılıktan dolayı tencereye girecek bir şey bulamıyoruz. Emeklilerin birçoğu Pazar dağılınca yerlerden ve çöp bidonlarından atık sebze ve meyveleri topluyor. Çürümüş, ezilmiş, kararmış sebzelerin sağlam olan kısımları kesiliyor, ve bunlardan yemek yapılıyor.”

Diyanet İşleri Başkanlığı emeklilere fitre ve zekat verilebilir diye açıklama yapmıştı, ne söyleyeceksiniz? 

“Diyanet İşleri Başkanlığı geçtiğimiz Şubat ayında emeklilere fitre ve zekat verilebilir diye açıklama yapmıştı. Emekliler çok zor şartlarda yaşıyor. Emekliler geçinemiyor, emekliler akşam olunca evinin ışığını söndürüp televizyonun ışığında oturuyor. Emekliler et ve balık yiyemiyor. Pazardan sadece ot olarak tabir ettiğimiz sebzeleri yiyor. Emekliler çöpten, yerden, pazardan topladığı atıkları evinde yemek yapıp tüketiyor. Emekliler yokluk içerisinde olduğu için zekat alabilirler.”

Belediye otobüsünde ücretsiz kartla seyahat eden emekliler hakkında ne söyleyeceksiniz? 

“Belediye otobüslerinde ücretsiz kartla seyahat eden emeklilerimiz var. Devletimiz emeklilere ücretsiz seyahat hakkı verdi. Bazen emekliler hakkında çirkin sözler duyuyoruz. Emeklilere bedavacılar diyorlar. Emeklilerimize bedavacı diyenler de günün birinde aynı sınıfa girecekler. Emekliler zaten aldığı maaşla geçinemiyor, dışarıya çıkıp gezemiyor. Emekliler evlerinde hapis hayatı yaşıyor. Birçok emekli depresyon geçiriyor. Ücretsiz otobüs kartıyla çarşıya ve pazara gidebiliyor. Emeklilere verilen ücretsiz ulaşım kartı kaldırılacağı konuşuluyor. Verilen hak geri alınamaz. Emeklilerin ve ihtiyarların ücretsiz ulaşım kartı hakkıdır.”

Hastaneler emeklilerle dolu, bunun bir sebebi var dediniz, anlatır mısınız? 

“Aldığı emekli maaşıyla geçinemeyen emekliler evlerinde dışarıya çıkamıyor. Tatile gidemiyor, tiyatro ve sinemaya gidemiyor. Hiçbir sosyal etkinliğe katılamıyorlar. Emekliler evlerinde otura otura depresyon geçiriyor. Sıkıntıları içlerine attıkları için emekliler hasta oluyor. Küçük bir hastalıkları, çok büyük hastalıklara dönüşüyor. Hastanelerde yaşlı insanları sıra beklerken görüyorsunuz. Türkiye’de 50 yaşın üzerinde bulunan herkes depresyon geçirdiği için, hemen hasta oluyor. Yaşlılar hastalıklarından bir nebze şifa bulmak için hastanelerde kuyruklar oluşturuyor.”

Emekliler aldıkları çok düşük maaşla ne yediklerini söylemek istiyorum dediniz, ne söyleyeceksiniz? 

“Emekliler sabah erken kalkarak belirli noktalarda buluşuyor, nerede ucuzluk olduğunu konuşuyorlar. Aralarında hesap yaptıktan sonra, market, pazar ya da alışveriş merkezinin yolunu tutuyorlar. Emekliler kaliteli beslenemiyor. Karın doyurmak için, ucuza satılan gıdaları arıyorlar. Marketlerin ucuzluk günlerini takip ediyorlar. Raftan indirilecek ve fiyatı düşmüş gıda ürünlerini satın alıyorlar. İmkanı olan emekliler, küçük bir bahçeleri varsa, sebze ve yiyeceği tarım ürünleri ekerek bunlarla yaşamaya çalışıyor. Et ve Balık kurumunda piyasa fiyatının altında satılan gıda malzemeleri almak için kuyruk oluşturuyorlar.”

Emekliler ev eşyaları ve kıyafet gibi ihtiyaçlarını karşılayabiliyor mu? 

“Paranın alım gücü çok düştü. Emekliler ızdıraplarını siyasilere anlatmaya çalışıyor. Bundan 5 yıl önceye baktığımızda az bir parayla 1 ton kömür alıyorduk. Emekli maaşımızın yarısıyla kurbanlık alabiliyorduk. Alım gücü önceden vardı. Kömürün tonu 8 bin TL. Önceden giyim kuşam almakta sorun yoktu. Şimdi alım gücü çok düştü. Seyyar satıcılarda satılan gömlek, tişört bile 400 TL’ye satılıyor. En ucuz ayakkabı 700 TL. Emekliler eski kıyafetlerini giyerek yenisini almayı erteliyor.”

Huzurevine müracaat eden emekli sayısında artış var mı? 

MERKEZEFENDİ’YE İKİ ÖDÜL BİRDEN MERKEZEFENDİ’YE İKİ ÖDÜL BİRDEN

“Yılbaşından buyana çok sayıda emekli huzurevine müracaatta bulunuyor. Hayat pahalılığı karşısında kuşa dönen maaşlar ile yaşayamayan emekliler huzurevlerine sığınıyor. Emekli maaşı ev kirasını ödemeye yetmiyor. Evinin kirasını ödeyemeyen emekli çaresiz kalıyor. Hayatını sürdürmek için, huzurevine müracaat eden çok fazla emekli var. Huzurevlerinin kapasitesi olduğu için, dışarıdan sıra bekleyen emekliler var.”

Emekliler ev kiralarını ödeyemiyor mu?

“Emeklilerin en büyük problemi barınma problemidir. En kenar mahallelerde sobalı eski evlerin kirası 10 bin TL’den başlıyor. Denizli’de 6. bölge, 7. bölge olarak tabir edilen şehrin en kenar mahallelerinde eski rutubetli gecekondu evleri bile 10 bin TL’den başlıyor. Bu eski evlerde yaşayanlar hasta olabilir. Eski yapılmış, tuğlalı tek katlı evler bunlar. Bu evler yaşamak için sağlıklı değil, emekliler evi bulduğuna razı oluyor. Elektrik, su gideri derken zaten emekliye para kalmıyor. Emekliler elektrik faturası az gelsin diye karanlıkta oturuyor.”

Elektrik faturası ödememek için, televizyonun ışında oturan emekliler var dediniz, anlatır mısınız? 

“Emeklilerin maaşı kiraya gidiyor. Birçok emeklinin kiraya ödediği maaş sonrasında kalan parayla nasıl geçindiği merak konusu. Emekliler elektrik faturası az gelsin diye televizyonun ışığında oturarak odayı aydınlatıyor. Geceyi televizyonun ışığında geçiriyor. Zaruri olmadıkça odanın ışığını yakmıyor. Bazı emekliler var, çok kötü duruma düştüm diye kelimeleri onuru kırılmasın diye kullanmıyor.”

Emeklilerin gururu kırılıyor dediniz, bunu anlatır mısınız? 

“Birçok emekli geçinemediğinden dolayı çaresiz ve aciz kalıyor. Emeklilere bazen soruyoruz, boynunu büküp geçinmeye çalışıyorum diyor. Emekliler onurunu kırmak istemiyor. Emekli çok çaresiz kaldım, muhtaç duruma düştüm, bana yardım edin, ne yapmam lazım diye düşük cümleleri kullanmak istemiyor. Emekliler gururlu insanlardır. Emeklinin bünyesi zayıfladığı kadar kalbi ve gönlüde zayıflıyor. Emeklilere ‘Ne işe yarıyorsunuz? Ölün de kurtulalım’ diyenler oluyor. Kasları zayıflamış, refleksleri zayıflamış, görmesi zayıflamış emeklilerin en kuvvetli yerleri gururlarıdır. Bazı siyasetçiler çok saçma sözler söylüyor, emekliler kırılıyor.”

Emekliler seçimleri bekliyoruz diye açıklama yapıyor, bu konuyu anlatır mısınız? 

“Emekliler siyasi partileri değerlendirmeye alıyor. Her emekli içinde yaşadıkları olumsuz durumları değerlendirmeye aldı. Yaşlılar alıkları emekli maaşıyla neden geçinemediklerini sorguluyor. Yaşlılar kendisine uzanan ellerle, uzanmayan elleri tanıyor. Kendilerini hor görenleri ve himaye etmeye çalışanları iyi biliyor. Emekliye saygı duyan, emekliye merhamet eden siyasetçileri seçmek istiyorlar. Emekliler hakkaniyet kurallarına göre yaşamak istiyor. Emekliler kimseden haraç istemiyor, kimseden sadaka istemiyor. Bizi mağdur edeni bizde oy sandığında değerlendireceğiz diyorlar.”

Emekliler her geçen gün artan enflasyon sonrasında ne yapacak? 

“Çaresiz insanlar mutlaka çare bulacaktır. Demokraside çareler tükenmez. Köy yerlerinde yaşlılar arasında yardımlaşma daha fazla oluyor. Şehirlerde yaşam zorlaştı. Şehri terk ederek köylerine dönen emekli sayısı arttı. Son 1 yıl içerisinde birçok emekli köyüne göç etmeye başladı. Emekliler maaşının neredeyse tamamını kiraya veriyor. Emeklilerin ödediği bu kira ücretini bir akşam restorana gidip eşine çocuğuna yemek yediren aileler de var. Emekliler çok fakirleşti. Emekliler dip sınırda yaşıyor. Emekliler çıkmaz sokakta. Yaşılar geçmişte güzel yaşadığı günleri hayal ederek yaşıyor.”

Denizli Büyükşehir Belediye Başkanına söylemek istediklerim var dediniz, ne söylemek istiyorsunuz?

“Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’na emeklilerle ilgili yaptığı projeleri için teşekkür ediyorum. Emekliler çarşıya çıkıp 1 bardak çay içemiyordu. Bir bardak çay içmek bile bizim için lüks olmuştu. Çavuşoğlu Başkanımızdan emekli evini açtığı için kendisine minnettarız. Emekli çay evinden önce emeklinin dışarıda çay içmesi mümkün değildi. Emekliler evde oturup depresyon yaşamaktan kurtuldu. Başkanımızdan Allah razı olsun. Kendisi emekçinin ve emeklinin başkanı.”

Son olarak ne söylemek istersiniz? 

“Emekliler ölmek istemiyor. Ölmemek için zorda ve darda yaşıyor. Eskiden camekanların önünde yemek yiyen insanları izleyenler olurdu. Yemek yiyenlere bakan bu parasız insanların ağzı sulanırdı. Emekliler şimdi sadece karşıdan bakıyor. Eski zamanda olanlar şimdi tekrar yaşanıyor. Emekliler hayal dünyasında hayal kurarak yaşıyor. Bizler emekliler derneği olarak birçok kurumla indirim anlaşması yapmaya çalışıyoruz. Köylerde yaşayan emeklilerin ucuza tüp gaz alması için bir tüp gaz firmasıyla anlaşma yaptık.

Muhabir: BURAK COŞKUN